Sunday, July 10, 2016

solidarity with ATIK prisoners

TiK`li devrimci tutsakların 5. duruşmasından izlenimler…

media.media.7f7b8316-b9d4-47fe-a47a-05dff10a4806.normalizedDün 08.07.2016 Cuma günü Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde, TKP/ML` ye yönetici ve üye oldukları iddiasıyla yargılanmaya çalışılan 10 ATiK aktivisti devrimcinin 5. duruşması saat 9.45 de başladı.
Devrimci tutsakların her biri Mahkeme salonuna girerken yumrukları havada, başları dik şekilde Mahkemeyi izlemeye gelen dost, akraba ve yoldaşlarını selamladılar. İzleyici kitle, her bir tutsak girerken ayağa kalkıp alkışlarla destek verdiler.

Daha önceki ilk iki mahkemede tutsakların ve izleyici kitlenin sık sık sloganlar atması Münih Yargıçlarını sinirlendirmiş olacakki;  Başyargıç, bir daha slogan atılırsa,duruşmaları izleyicisiz yaparım tehditini savurmuştu.Bu durumdan kaynaklı olarak davayı izlemeye gelen kitle şimdilik alkışlarla dayanışma gösterisinde bulunmaktadır.
Davanın baş sanığı zannıyla yargılanmaya çalışılan komünist devrimci Müslüm Elma`nın mahkeme heyetine yönelik yazdığı, Savunma sürecine hazırlık ve tercüme konularında, öne sürülen asılsız iddia ve suçlamalara yönelik itiraz dilekçesinin heyet tarafından red edildiği açıklandı.
Münih yüksek eyalet Mahkemesinin görevlendirdiği tercümanların, dil ve simültana tercüme bakımından yetersizlikleri devam etmekte. Savunma avukatları ve devrimci tutsaklar yapılan tercümelerin eksik ve yetersiz olduğuna ve yer yer yanlış tercümeler yapıldığına dikkat çekmekteler.
Müslüm Elma`nın avukatlarından  biri olan Stephan Kuhn, duruşmada davaya yönelik uzunca bir itiraz dilekçesi okudu. Okunması  3 saat kadar dilekce de, süren davanın hukuki değil, politik bir dava olduğuna vurgular yapıldı.Siyasal tahlileri içeren dilekçede ; Türk devletinin İşid ile işbirliği yaptığı,2004 Sonrası AKP hükümetinin hak gasplarına,İşçi ve emekçilerin sendikal haklarında yapılan budamalara,Kürt ulusuna yönelik katliam ve saldırılarına, HDP ye yönelik baskılara, Alevi halkına yönelik asimilasyona ve devletin alevisi olmaya zorlayan politikalara, aydınlara,basın mensuplarına yönelik tutuklama ve gözdağı politikalarına dikkat çekilerek. İddianamede dile getirilen tüm suçlamaların Türk devletine karşı, devrimci mücadele yürütenlere yönelik asılsız suçlamalar olduğu belirtildi.Ve  Türkiyede zor kullanan,katliam uygulayan  fasist devlete karşı, devrimci mücadele yürütenlerin savunma amaçlı zora başvurumlarının kaçınılmazlığına dikkat çekilerek, devrimci mücadele yürütenlerin meşru olduğu belirtildi.Sınıflar mücadelesin de ezilenlerin tarihsel haklılığına ve karşı koyuslarının haklılığına yönelik tutum belirtildi. “Terörist” ve “terör” kavramının en çok ta Türk devleti politikalarına denk düştüğünü belirterek, bu politikalara alet olan, destek veren Alman Hükümetinin siyasal tutumunu eleştirerek, Adalet bakanlığının izniyle açılan davanın düşmesi ve 129 a- b gibi maddelerin iptal edilerek müvekillerinin özgürlüklerinin kısıtlanmasına son verilmesini dile getirdiler.
19 Avukatın savunduğu tutsakların savunma Avukatları, mahkeme salonunda oturma düzeninin değiştirilmesini isteyerek, İzleyiciler tarafından görülemeyen Seyit Ali Uğur,Sami Solmaz,Deniz Pektaş ve Mehmet Yeşilçalı`nın da duruşma salonunda oturma düzeninin değiştirilmesini talep ettiler.
17 Haziranda başlayan davanın 5. duruşması dün saat 16.30 da sonlandı.
11 Temmuz Pazartesi saat 9.30 da 6. duruşmaya devam edilecek.
Mahkemeyi yakinen takip eden, ATiK temsilcilerinin açıkladığına göre, 15 Temmuz Cuma günü Münih Yüksek eyalet mahkemesi önünde, Tutsaklarla dayanışma amaçlı kitlesel bir Miting gerçekleştirilecek.
15 Temmuz Cuma günü 10.30 da başlatılacak olan Mitinge, HDP milletvekili ile Türkiyeden ve Avrupadan Demokratik Kurum Temsilcileri ile sendikacıların katılarak, konuşmalar gerçekleştireceklerini duyurdular. Tüm duyarlı basın ve medya kurumlarını davanın sesi olmaya ve gerçekleri kamuoyuna taşımaya çağırdılar.

No comments:

Post a Comment