MKP:Silahlarımız Komünizmin Dilinden Konuşmaya Devam Edecek
kaypakkaya-partizan
Maoist
Komünist Partisi (MKP) Merkez Komite-Siyasi Bürosu, Ekim 2013 tarihli
“Siyasi İktidar Bilincinin Yol Gösterdiği Silahlarımız Bağımsızlık, Halk
Demokrasisi, Sosyalizm Ve Komünizmin Dilinden Konuşmaya Devam Edecek!“
başlığını taşıyan bir açıklama yayınladı. Elimize e-mail yoluyla ulaşan
bu açıklamayı öneminden dolayı okurlarımızla paylaşıyoruz
“İşçi ve Emekçi Halklarımız, Yoldaşlar!
Emperyalist kapitalist dünyanın, yeryüzünün ‘’lanetlileri’’ olarak ifade ettikleri ezilenler, zulüm dünyasını yıkmak üzere ayağa kalkmışlardır. Her yerde gördüğümüz gerçeklik budur. Arap Yarımadasından Türkiye-Kuzey Kürdistan’a ve Ortadoğu’ ya, oradan Balkanlara ve Latin Amerika’ ya, Avrupa’ ya yayılan ve devrimi mayalayan direniş dalgaları, ezilenler için büyük heyecan ve geleceğin kendi elleriyle kazanılmasının muştusunu vermektedir. Bütün gelişmeler, devrimci dinamikleri de ateşlemiş durumdadır.
İçerisinden geçtiğimiz dönemeç, dünya ve Türkiye-Kuzey Kürdistan’da önemli politik gelişmelere gebe. Canlı dinamik politik gelişmeler, emperyalist kapitalizmin ve ona her zamankinden daha derin ve köklü olarak bağlanan faşist Türk devleti ve kimi ara akımların toplum üzerinde estirdiği reformist-tasfiyeci dalgaya karşı barikat görevi görmektedir. Türk devletinin adına ‘’demokratikleşme paketi’’ denilen faşist paketleri de tamamen inkâr, imha ve tasfiye amaçlı politikalar devreye sokulmuş durumdadır. Bolca topluma kazandırma yasalarından dem vurularak Türk-Kürt ulusu, azınlık milliyetler ve ezilen inanç gruplarına mensup halk kitlelerini faşist sömürü ve zulüm sistemlerine yedeklemenin kurnazca hesapları içerisindedirler.
Elbette faşist diktatörlük, radikal devrimci güçlerin ve silahlı mücadele yürüten, yürütme potansiyeli olan ilerici dinamiklerin hızını kesmek ve tasfiye etmek için sadece yasa ve askeri operasyonlar ile yetinmiyor. İdeolojik, politik ve örgütsel tasfiye de çok yönlü yürütülmektedir. Önemli savaş araçlarından olan yazılı ve görsel medyayı kalemi kan kokan kalemşorları da geciktirmeden devreye sokarak tüm tasfiye araçlarını kullanmaktadır. Ama nafile. Türkiye-Kuzey Kürdistan halklarının kabaran öfkesi asla engellenemeyecektir.
Gezi Ayaklanması ile yıkılan korku duvarları emperyalist dünya sistemi ve onun stratejik uşağı Türk devleti tarafından yeniden örülmeye çalışılmaktadır. Buna karşı bu daha başlangıç mücadeleye devam diyerek her türlü ötekileştirme, bastırma, sömürü ve haksızlığa karşı direniş, kavga, savaş ve zaferin isyan ateşini harlandırmak için ezilen ve sömürülenlerin birliği ekseninden kopmamalıyız. Halk kitleleriyle daha fazla birleşmeli ve Komünist öncüyle bütünleşmeliyiz. Bunun için basit rekabetleri, öteleyici dar grupçu ve klikçi yaklaşımlar ve politikaları bir an önce terk etmeliyiz. Bunun için dünya halkları, ezilen uluslar ve inanç gruplarının en meşru ve demokratik çıkarlarını ortak payda edinerek mücadelemizi yükseltmeliyiz. Sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya toplumu için adımlarımızı hızlandırmalı ve zulmün üzerine yürümeliyiz.
Bu adımlarımızı doğru ve bilimsel temelde daha güçlü ve sağlam atmak için herkese çağrımızdır;
Emperyalizm, feodalizm ve komprador-bürokrat kapitalizmin siyasi iktidarına karşı direnmek ve savaşmak isteyen her insan zaman geçirmeden Halk Kurtuluş Ordusu (HKO) saflarında silah kuşanmak için Partimiz Maoist Komünist Partisi’ne başvurmalıdır.
Emperyalist dünya sistemi ve diktatörlüğünden kurtulmak isteyen her insan Maoist Komünist Partisi’nin sunduğu Bağımsızlık, Halk Demokrasisi, Sosyalizm ve Komünizm eksenli mücadele platformu etrafında birleşmeli, örgütlenmeli ve mücadele etmelidir.
Özgürleşmek istiyorum diyen tüm ulus, milliyet ve inanca mensup her kesimden insan bulunduğu alanlarda her türlü sömürü ve zulüm tiranlarına ve onların suç ortaklarına karşı mücadele etmek için bütün enerjisini Maoist Komünist Partisi güçleriyle birleştirmeli ve örgütlenmelidir.
Maoist Komünist Partisi’nin örgütlü ve örgütsüz taraftarları bugün her zamankinden daha aktif, daha cüretli ve daha fedakâr ileri atılmalıdır!
Son tahlilde Halk Savaşımızın kahredici gücü ve kızgın ateşiyle gerici düzeni yerle bir edip gerici sınıf iktidarlarını alaşağı edeceğimizin bilincindeyiz. Türkiye-Kuzey Kürdistan halklarının iktidarı ile devrim ve Sosyalizmin inşası ve Komünizme yürüyüş Halk Savaşıyla kazanılacaktır. Küçük büyük demeden bütün ilerici, yurtsever, demokrat, devrimci dinamik ve kitlelerin her türden kendiliğinden isyanını sınıf bilinçli proletarya bayrağı altında Marksizm-Leninizm-Maoizm ideolojisiyle birleştirerek hâkim sınıflara karşı yürüttüğümüz devrim ve iktidar mücadelemize kanalize etme yeteneğini sergilememiz zorunlu olduğu kadar reddedilemez devrimci yol ve görevdir. Bunun için halk kitlelerinin son derece öğretici pratik derslerinden öğrenerek seferber olalım ve harekete geçelim.
Halk kitlelerinin coşkun seli önünde hiçbir engel duramaz. Gerici faşist devleti kırmanın önkoşulu devrimci savaştır. Halkların devrimci şiddeti meşrudur. Çünkü o, gerici sınıflara karşı Demokrasi, Özgürlük, Devrim, Sosyalizm ve Komünizme gitmede tarihsel olarak gerekli ve gerici sınıflar tarafından zorunlu kılınan devrimci yöntemdir. Birleşen, direnen ve savaşan örgütlü bir halk yenilmez. Unutulmamalıdır ki tarihi yazan, bir avuç ezen ve sömüren değil tam da devrimci halk kitleleri ve onların devrimci eylemidir.
Emeğin kurtuluşu için, emeğin özgürleştirilmesi eyleminin bizzat öznesi olarak Emekçiler, isyan halindedir. Bunun bilinçli bir seferberlik olarak ele alınması faaliyetinin bir parçası olarak Emek Seferberliği Kampanyamıza tüm kitlelerin aktif katılımına çağrımız, geleceği ellerimize alma, egemenlerin dayattığı boyunduruğu kırma eylemidir.
Halkla Birleşip Partimiz Maoist Komünist Partisi ile Bütünleşerek Halk Savaşını Yükseltmek için Merkezi Emek Seferberliğine Katılalım!
Yaşasın Halkların Birleşik Devrimci İsyanı!
Savaşmak ve Özgürleşmek İçin, Halk Kurtuluş Ordusu Saflarına Katılalım!
Kazanmak Ve Yenmek İçin, Halk Savaşı Çizgisinde Sebatla İlerleyelim!
Yaşasın Halk Savaşı! “
No comments:
Post a Comment