MÜNİH |11.05.2017| Münih komünistler davasın kapsamında tutsak
bulunan Mehmet Yeşilçalı’nın sağlık durumuna ilişkin savunma avukatları
olan Franziska Nedelmann ve Avukat Ulrich v. Klinggräff yazılı bir açıklama yayınladılar. Açıklamayı konunu önemi gerei olduğu gibi yayınlıyoruz.
Müvekkilimiz Mehmet Yeşilçalı’nın sağlık durumu son aylarda son derece kötüleşti.
Bay
Yeşilçalı iki yılı aşkın süredir tutuklu durumda. 2016 Martında İsviçre
tarafından Almanya’ya teslim edilmesinden bu yana -aynı diğer Münih’te
görülen TKP/ML davası tutsakları gibi- o da özellikle ağır tecrit
koşullarında tutulmakta. Tutukluluğu sırasında, karısı ve çocuklarından
ayrı kalmaktan ciddi bir biçimde muzdarip. Ziyaretçilerden bir cam
aracılığıyla ayrılması talimatı, karısının ziyaretleri esnasında da
geçerliliğini koruyor.
Bay
Yeşilçalı, Türkiye’deki ağır işkence deneyimi dolayısıyla psikolojik
rahatsızlıklara sahip; başka hastalıkların yanısıra travma sonrası stres
bozukluğundan da muzdarip. Sözkonusu hastalıklar, bilirkişi
raporlarınca da onaylanmış durumda ve mahkemenin bilgisi dahilinde.
Müvekkilimiz
çok uzun bir süre boyunca, bu hastalıklara ve ağırlaştırılmış
tutukluluk koşullarına rağmen büyük bir özdisiplinle duruma katlanmayı
ve tutukluluk yaşantısının üstesinden gelmeyi başardı.
Ancak bu, 9 Aralık 2016 tarihinden bu yana artık elinden gelmemekte.
Sözkonusu
gün Bay Yeşilçalı cezaevinde ağır bir kötü muameleye tabi tutuldu. Bir
cezaevi doktorunun Bay Yeşilçalı’nın intihar etme riski olduğu yönündeki
sorumsuz ve yanlış bir iddiası üzerine, müvekkilimiz “bodrum”a
götürüldü, orada şiddet kullanılarak çırılçıplak soyuldu ve bir gardiyan
tarafından dövüldü. Çırılçıplak halde neredeyse 24 saat hücrede kalmak
zorunda bırakıldı.
İşkencenin
müvekkilimizde bırakmış olduğu mevcut psikolojik hasar, kullanılan bu
şiddet yüzünden yeniden şiddetli bir biçimde başgösterdi. O zamandan bu
yana Bay Yeşilçalı, büyük bir gayret göstermesine rağmen, günlük
tutukluluk yaşantısına bir düzen vermeyi ve tutukluluğun yol açtığı
psikolojik baskıya göğüs germeyi başaramamakta. Dolayısıyla
müvekkilimizin bu duruma katlanması artık mümkün değil.
Savunma
avukatları, Bay Yeşilçalı’nın tutukluluk haline son verilmesini ve
işkence kurbanları üzerine uzmanlaşmış Münih’teki “Refugio” adlı
klinikte terapi altına alınmasının sağlanmasını talep etti.
Bu
dilekçe ile ilgili henüz herhangi bir karar verilmemiş olsa da, çeşitli
mahkeme yazışmalarına dayanarak, Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinin
dilekçemizi, müvekkilimizin sağlık durumunun tutukluluk koşullarında
yapılacak belirli iyileştirmeler ve cezaevinde göreceği bir travma
terapisi yoluyla da tutukluluğuna ve duruşmalara katılmasına müsaade
edecek hale getirilebileceği gerekçesiyle reddedeceğinden endişe
duymaktayız.
Savunma
avukatları, bundan sonra cezaevinde geçireceği her bir günün,
müvekkilimizin sağlığının sorumsuzca tehlikeye atılması anlamına geldiği
fikrinde.
Tutukluyken
işkence görmüş insanlara tutukluluk koşullarında travmalarına yönelik
psikoterapi yapılmasının imkansız olduğu, travma terapisi üzerine
uzmanlaşmış terapistler tarafından kesin bir bilimsel bilgi olarak kabul
edilmekte.
Bay Yeşilçalı derhal serbest bırakılmalıdır!
Avukat Franziska Nedelmann
Avukat Ulrich v. Klinggräff
Kaynak: www.tkpml-prozess-129b.de
No comments:
Post a Comment