Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde görülen ‘‘TKP/ML Davası‘‘ında yeni
bir kısmi kazanım daha elde edildi. Mahkeme Senatosu’nun yeni bir
kararıyla aşağıda isimleri yazılan 4 özgürlük tutsak, yargılamaları
dışarıdan devam etmek şartıyla 19 Şubat tarihinde serbest bırakıldılar: Dr. Sinan Aydın, Dr. Banu Büyükavcı, Sami Solmaz ve Musa Demir artık serbestler.
Biz, Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) olarak bu olumlu haberi, özellik
le savcılığın iddianamesinde açıkça somutlaşmış olan egemen burjuva sınıfın politik iktidar hukuna karşı, esasen birleşik mücadele ve dayanışma ile elde edilmiş, ciddi bir kazanım olarak görüyoruz.
Mehmet Yesilçalı’nın serbest bırakılmasından sonra tekrarlanan bu kısmi zafer, yeniden kanıtlamıştır
ki; avukatların etkili savunma stratejisine bağlı olarak sürekli dillendirdikleri ‘’tutsakların derhal serbest bırakılması’’ yönlü meşru talepleri kamuoyunda yükselen destekle buluşmuştur. Ayrıca Alman eleştirel basınında son zamanlarda tutsaklar lehine sıkça çıkmaya başlayan olumlu yorumlar, savcılığın iddialarına yönelik eleştirel haberler ve uluslararası kamuoyunun özgürlük eksenli yükselen meşru ve demokratik talepleri mahkeme heyetinin son kararında, belli ki etkili olmuştur.
Dolayısıyla bu kazanım, özellikle savunma avukatlarının yorulmak bilmeyen üstün çabaları, sürekli yükselen uluslararası kamuoyu desteği, Alman basınında tutsaklar lehine çıkan haberler-yorumlar, ayrıca en önemlisi de, şimdiye kadar dayanışmalarını esirgemeyen demokratik dost örgütlenmelerin ve yine duyarlı insanların ortak ve birleşik mücadelesiyle kazanılmıştır ve asla bahşedilmiş değildir.
Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) ve ona bağlı federasyonlar adına, ayrıca kadın örgütlenmesi YENİ KADIN ve Yeni Demokratik Gençlik (YDG) olarak, politik tutsaklarla dayanışma mücadelemizde onurlu desteklerini esirgemeyen bütün dost örgütlere ve şahıslara bir kez daha çok tesekkür ediyor ve bu örnek dayanışmanın devamını diliyoruz.
Nitekim 5 devrimci-komunist tutsak, Münih’te hala haksız yere yargılanmakta ve isole edilmekteler. Bu nedenle hukusal, siyasal ve demokratik kamuoyunun desteğini kazanma çalışmamız devam edecektir. Müslüm Elma, Erhan Aktürk, Haydar Bern, Deniz Pektaş ve Seyit Ali Uğur da özgürlüklerine kavuşana ve bu hukusuz dava düşene dek enternasyonal dayanışma mücadelemiz de sürecektir.
Bu yeni gelişmeden kaynaklı olarak bir kez diyoruz ki;
Biz, Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) olarak bu olumlu haberi, özellik
le savcılığın iddianamesinde açıkça somutlaşmış olan egemen burjuva sınıfın politik iktidar hukuna karşı, esasen birleşik mücadele ve dayanışma ile elde edilmiş, ciddi bir kazanım olarak görüyoruz.
Mehmet Yesilçalı’nın serbest bırakılmasından sonra tekrarlanan bu kısmi zafer, yeniden kanıtlamıştır
ki; avukatların etkili savunma stratejisine bağlı olarak sürekli dillendirdikleri ‘’tutsakların derhal serbest bırakılması’’ yönlü meşru talepleri kamuoyunda yükselen destekle buluşmuştur. Ayrıca Alman eleştirel basınında son zamanlarda tutsaklar lehine sıkça çıkmaya başlayan olumlu yorumlar, savcılığın iddialarına yönelik eleştirel haberler ve uluslararası kamuoyunun özgürlük eksenli yükselen meşru ve demokratik talepleri mahkeme heyetinin son kararında, belli ki etkili olmuştur.
Dolayısıyla bu kazanım, özellikle savunma avukatlarının yorulmak bilmeyen üstün çabaları, sürekli yükselen uluslararası kamuoyu desteği, Alman basınında tutsaklar lehine çıkan haberler-yorumlar, ayrıca en önemlisi de, şimdiye kadar dayanışmalarını esirgemeyen demokratik dost örgütlenmelerin ve yine duyarlı insanların ortak ve birleşik mücadelesiyle kazanılmıştır ve asla bahşedilmiş değildir.
Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) ve ona bağlı federasyonlar adına, ayrıca kadın örgütlenmesi YENİ KADIN ve Yeni Demokratik Gençlik (YDG) olarak, politik tutsaklarla dayanışma mücadelemizde onurlu desteklerini esirgemeyen bütün dost örgütlere ve şahıslara bir kez daha çok tesekkür ediyor ve bu örnek dayanışmanın devamını diliyoruz.
Nitekim 5 devrimci-komunist tutsak, Münih’te hala haksız yere yargılanmakta ve isole edilmekteler. Bu nedenle hukusal, siyasal ve demokratik kamuoyunun desteğini kazanma çalışmamız devam edecektir. Müslüm Elma, Erhan Aktürk, Haydar Bern, Deniz Pektaş ve Seyit Ali Uğur da özgürlüklerine kavuşana ve bu hukusuz dava düşene dek enternasyonal dayanışma mücadelemiz de sürecektir.
Bu yeni gelişmeden kaynaklı olarak bir kez diyoruz ki;
- Bütün politik tutsaklar ve TKP/ML davası tutsakları derhal serbest bırakılsın
- Alman Ceza Hukuku yasası 129 a ve b iptal edilsin!
- Alman Hükümeti ve Adalet Bakanlığı’nın yargılama talimatı yetkisi derhal iptal edilsin!
- Faşist Erdoğan Diktatörlüğünü ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Efrin/Kuzey Suriye işgalini durdurun!
- Yaşasın enternasyonal Dayanışma!
No comments:
Post a Comment