Wednesday, October 16, 2024

On the 50th Anniversary of the Cyprus Invasion; Long Live the Struggle for a United and Independent Cyprus!


The Turkish state occupied Cyprus on August 15, 1974, with 40,000 soldiers. During the occupation, 6,000 people were killed, and approximately 200,000 Greek Cypriots were forced to leave their lands. Similarly, many Turkish Cypriots were also forced to leave their homes. As a result, Cyprus was divided and occupied. Although the Turkish population on the island was only 18%, the Turkish state took control of 35% of the island through this occupation.

The then Prime Minister of the coalition government of the CHP-MSP, Bülent Ecevit, who gave the order for the invasion of Cyprus, stated on July 20, 1974, “We are not actually entering the island for war, but for peace, and to bring peace not only to the Turks but also to the Greeks.” The claim that the killing of thousands of people, the displacement of hundreds of thousands from their homes, and the division of the island into Greek and Turkish sides was done to “bring peace” reflects the typical mentality of the Turkish state. Because in subsequent massacres and invasions, the Turkish state has continually used terms like “peace” and “olive branch” to create confusion among the masses.

After the occupation of the island, the Turkish state established an administration under the name “Turkish Republic of Northern Cyprus” and sees it as its right to intervene in every possible way, treating it almost like one of its provinces. Additionally, after the occupation, reactionary and fascist elements were brought from Turkey and settled in Cyprus, fostering nationalism and racism on the island.

Currently, in Cyprus, which holds a strategic position for imperialists, there are military bases of five NATO countries: Turkey, the UK, Greece, the USA, and France. These countries, particularly in the context of regional wars, use the air and naval bases in Cyprus. NATO countries, in particular, are supporting Israel through these bases in the genocide that the Israeli state began against Palestinians on October 7.

Let’s Join the Protests on October 10 to Condemn the Cyprus Occupation!

As ATİK (Confederation of Workers from Turkey in Europe), we once again declare our support for the united and independent Cyprus struggle of the Cypriot people, and we will continue to support this fight until the occupation ends.

On the occasion of the 50th anniversary of the occupation of Cyprus, October 10 has been declared a day of solidarity to condemn the occupation internationally and support the struggle for a united Cyprus. On this day, let’s organize and participate in actions to condemn the occupation of Cyprus wherever we are and to demand the withdrawal of the occupiers and the dissolution of the military bases in Cyprus.

All Occupying Forces Must Withdraw from Cyprus!

The Military Bases of NATO Member Countries in Cyprus Must Be Disbanded!


ATİK- Confederation of Workers from Turkey in Europe

 

Kıbrıs İşgalinin 50. Yıldönümünde;

Yaşasın Birleşik ve Bağımsız Kıbrıs Mücadelesi!

Kıbrıs Türk devleti tarafından 15 Ağustos 1974 yılında 40 bin askerle işgal edildi. İşgal sürecinde 6 bin insan katledildi ve 200 bin civarında Kıbrıslı Rum yaşadıkları topraklardan göç etmek zorunda bırakıldı. Aynı şekilde birçok Kıbrıslı Türk de yaşadıkları topraklı terk etmek zorunda kaldılar. Bununla birlikte, Kıbrıs parçalanarak işgal edilmişti. Adadaki Türk nüfusu yüzde 18 olmasına rağmen, bu işgalle Türk devleti yüzde 35’ini denetimine almıştır.

Kıbrıs’ın işgal emrini veren dönemin CHP-MSP’den oluşan kualisyon hükümeti Başbakanı Bülent Ecevit, 20 Temmuz 1974’de yaptığı açıklamada “Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnız Türklerin değil Rumlara da barış getirmek için adaya giriyoruz” açıklamasında bulundu. Binlerce insanın katledilmesi, yüzbinlercesinin yaşam alanlarında sürgün edilmesi ve adanın Rum ve Türk kesimi olarak ikiye bölünmesinin “barış” getirmek için yapıldığı iddiası, tam da tipik Türk devleti mantığıdır. Çünkü Türk devleti sonrasında da yaptığı katliamlarda ve işgallerde sürekli “barış”, “zeytin dalı” gibi isimlendirmelerle kitlelerde bilinç kirliliği yaratmaya çalışmıştır. 

Adanın işgal edilmesinden sonra, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” adı altında bir yönetim oluşturan Türk devleti, burayı adeta bir vilayetiymiş gibi her türlü müdahaleyi kendisine hak görmektedir. Ayrıca işgalden sonra Türkiye’den götürülerek yerleştirilen; gerici, faşistler üzerinden adada milliyetçilik ve ırkçılık geliştirilmektedir.  

Emperyalistler açısından stratejik bir konuma sahip olan Kıbrıs’ta şu an; Türkiye, İngiltere, Yunanistan, ABD ve Fransa olmak üzere 5 NATO ülkesinin askeri üstleri söz konusudur. Bu ülkeler başta Ortadoğu olmak üzere, sürdürdükleri bölgesel savaşlarda Kıbrıs’taki hava ve deniz üstlerini kullanmaktadırlar. Özellikli İsrail devletinin 7 Ekim’de Filistinlilere yönelik başlattığı soykırımda NATO ülkeleri bu hava üstleri üzerinden İsrail’e destek sunmaktadırlar. 

Kıbrıs İşgalini Kınamak İçin 10 Ekim’de Düzenlenen Eylemlere Katılalım!

ATİK (Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu) olarak, Kıbrıs halkının birleşik, bağımsız Kıbrıs mücadelesinin yanında olduğumuzu ve işgal son bulana kadar sürdürülecek mücadeleyi desteklediğimizi bir kez daha deklere ediyoruz. 

Kıbrıs’ın işgalinin 50 yıldönümü vesilesiyle, uluslararası alanda, işgali kınamak ve birleşik Kıbrıs mücadelesini desteklemek için 10 Ekim’de dayanışma günü ilan edildi. Bugün vesilesiyle; 10 Ekim’de bulunduğumuz her alanda Kıbrıs işgalini kınamak ve işgalcilerin Kıbrıs’da geri çekilmesini ve askeri üstlerinin lav edilmesi talebiyle eylemler örgütleyelim, örgütlenen eylemlere katılalım. 

Kıbrıs’taki Tüm İşgalci Güçler Geri Çekilsin!

Kıbrıs’taki NOTO Üyesi Ülkelerin Askeri Üstleri Dağıtılsın!


ATİK- Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfedera

No comments:

Post a Comment