Saturday, May 31, 2014

Turkey in struggle -TKP/ML, DHKP-C, MLKP, MKP’li kadın tutsaklardan Soma’ya destek

kaypakkaya-partizan
Soma’da yaşanan katliamın ardından Ankara Kadın Kapalı Hapishanesine’deki TKP/ML, DHKP-C, MLKP, MKP dava tutsakları bir açıklama gerçekleştirdiler. Gazetemize ulaştırdıkları açıklamada Orhan Veli’nin madencilerle ilgili dizesini paylaşan tutsakların açıklaması şu şekilde;


“ ‘Yüz karası değil kömür karası
Böyle kazanılır ekmek parası’

Böyle demişti Orhan Veli madencileri anlatırken. Yalnız kömürün karası değil, ölümlerin en karası da hak sayılıyor madencilere. Güneşe hasret kalıp ölüm pahasına çıkardığı kömürle ayakkabı kutularını dolduranlar, yürütenler gemiciklerini, milyon dolarlık saat takanlar kollarına ‘kader’ diyorlar...
Öyle ya madenciliğin fıtratında var ölüm. Bilmez mi yerin altında inenler tabuttur, mezardır kara elmas diyarı. Hele bir de gazla ölürse ‘ne de güzel öldüler’ diyorlar, usulca uyur gibi!
Hayır! Uyumak yasak bize. Dinlemek bu yalanları, kanmak bu yalanlara yasak! Karnımız tok, kulağımız tıkalı, vicdanımız doldu çoktan tüm bu safsatalara. Bir halkın yüreği doldu taşıyor artık. Aranan yüzlerce cansız beden, yapılan yüzlerce tabut, kazılan yüzlerce mezar, babasız, kardeşsiz, oğulsuz kalan yüzlerce ev...Yakınlarının cesedini bulmak için yüzlerce cesede bakmak zorunda kalan gözü yaşlı analar, babalar, çocuklar...
Yeter! Biz artık ölülerimize değil, onların katillerine bakmak istiyoruz. Yapışmak istiyoruz yakalarına. Ekmeğin karasını kana bulayan katillerden hesap sormak istiyoruz.”
Katliamın sorumlularının yargılanması gerektiğini dile getiren kadın tutsaklar;
“13 Mayıs’ta Soma’da 500’den fazla insanımıza mezar olan maden ocağının sahibi Soma Holding suçludur! Ölülerimizin sayısı gizlenmektedir. Kar hırsıyla gözü dönüp de madeni en riskli derinliklerine kadar kazdırmıştır. ‘Maliyeti indirip 7 kat kar sağladık’ diye övünürken işçilerin can güvenliğini sağlayacak en temel önlemleri almamış, kaçış odaları dahi yapmayarak bilerek, isteyerek maden ocağı toplu mezara çevrilmiştir.
Yaşanan katliama kaza kader deme aymazlığını gösterenler, ‘örnek maden ocağı, şu kadar denetimden geçi, son teknoloji kullanılıyor’ diye işçilerimizin katillerini koruyan kollayan tüm kurum, kuruluş ve kişiler suçludur!
Öfkesini acısını haykıran ailelere saldıran tekmeleyen, yumruklayan, hesap soran halka TOMA’sıyla gazıyla saldıran ve bunların emrini verenler suçludurlar.
Madenleri yeraltı yerüstü kaynaklarıyla tekellere peşkeş çekip özelleştiren, milyonlarca işçiyi taşeronlaştırarak insan ve can pazarı yaratanlar, kan emici asalak tekeller ve onları palazlandıran koruyup kollayan besleyen AKP suçludur, katildir!
Türkiye madenlerinde 70 yılda 8 bin kişi öldürüldü, halkımıza düşman, sermayeye dost faşist Türkiye devleti suçludur!
Bizler, ezilenler, özgürlüğe, ekmeğe, eşitliğe, onurlu emeğin hakkını alacağı bir geleceğe kavuşsun diye mücadele eden devrimci kadınlar olarak söz veriyoruz ki,
katledilen işçilerimizin, halklarımızın kanını yerde bırakmayacağız, hesabını soracağız!”
Tutsaklar ayrıca Soma katliamını protesto etmek zindanlarda bir dizi eylem gerçekleştirdiler.  14, 15, 16 Mayıs tarihlerinde sloganlarla kapı dövme eylemi yapan tutsaklar 16 Mayıs’ta aynı zamanda bir anma etkinliği düzenlediler. Tutsakların eylemlere ilişkin yaptıkları açıklama ise şu şekilde;
“14, 15, 16 Mayıs tarihlerinde sloganlar attık ve kapı dövme eylemi gerçekleştirdik. 16 Mayıs günü bir anma etkinliği yaptık. 14 Mayıs’tan itibaren yakamıza taktığımız kokartlara çıkmaya başladık her yere. Hücrelerden çıkartıldığımızda yakamızda Soma halkıyla dayanışmaya ve katil devletten hesap sorulacağını ifade eden kokartlar bulunuyor. Sloganlarımıza adli tutsaklarda sessizce de olsa destek veriyor”

No comments:

Post a Comment