ADHK
(20-04-2015) Emperyalizm dünyanın dört bir yanında, işçi sınıfı, ezilen
ulus ve halklara karşı, ekonomik krizin tetiklediği politik parçalanma
ve cepheleşmenin iç gerilimleriyle, pervasızca saldırıyor.
Afrika’dan Asya’ya, Asya’dan Avrupa’nın kapitalist metropollerine kadar, Emperyalist politikaların belirlediği bir istikrarsızlığın tüm yükünü, işçi sınıfı ve ezilen halklar taşıyor.İşsizlik, gelecek kaygısı, göçmen karşıtı ırkçı faşist politikalar, polis devletine, Fransa’da Charlie Hebdo katliamı sonrası askeri de sokağa süren, güvenlik eksenli politikalar; olağan bir karakter olarak, Avrupa ülkelerinden; çevre ülkelerine uzanan bir fay hattında, aynı sarsıcı sonuçları doğurmaktadır.
Emekçiler yeni bir Birlik Mücadele ve Dayanışma Günlerine bu ekonomik politik saldırı cephesinin, kendi aleyhlerine doğru genişlediği koşullarda girmekteler.
1 Mayıs’ın tarihsel kavga gününü daha da yakıcı kılan bu emperyalist saldırı, tehdit ve kuşatma koşulları, Dünya işçi sınıfı ve ezilen halklarının kavga ve direniş bilincini eylemli bir temelde keskinleştirmekte, onları sokağa, meydanlara çıkartmakta, ve dünyanın bir yerinde “Yeni Bir Dünya Mümkündür” eylemliliğine kavuşturmaktadır.
Bu temelde Kobane’den yerkürenin bir çok alanında yükselen direnişlere kadar, emperyalist saldırıların sıçradığı her yer, direnişin fitilini ateşleyen bir fünye görevi görmektedir.
Ne emperyalist merkezlerdeki ilticacıların barınma yerlerini dahi yakan demokrasi, insan hakları refah devleti yalanları, ne de yarı sömürge bağımlı faşist iktidarlarla yönetilen ülkelerdeki ‘‘demokrasi‘‘ “açılım” çözüm gazıyla şişirilmiş balonlar, gerçeğin gücü karşısında patlamaktan kurtulamamaktadır. Bugün, sistem madalyonunun burjuva demokrasisi ve faşizm yüzleriyle yönetilen bütün ülkelerde yalanların sonuna gelinmiş; Kobane örneğinde olduğu gibi dünya halkları kendi devrimci itirazlarını özgün formlarda ortaya koymuşlardır.
1 Mayıs emperyalist sömürü, tahakküm ve baskı koşullarına karşı, kitlelerin kendi gündelik çıkarları ve gelecekleri için, parıltılı direnişlerle cevap olduğu yepyeni bir parantezin açıldığı, yeni, taze, devrimci koşullarda, bir mücadele günü olarak, daha da anlam kazanmaktadır.
Bu koşullar altında 1 Mayıs’ın devrimci çağrısıyla, yükselen direniş rüzgarlarına kavga bayrakları ve direniş pankartları açmak, kitlelerin gücüne güvenen doğru devrimci bir perspektife sıkı sıkıya sarılmak olmazsa olmaz yaşamsal bir görev olarak, bizlerin omuzunda durmaktadır.
Türkiye-Kuzey Kürdistan coğrafyasında gündemleşen seçim ittifakları da, Dünya’da ki bu görüngünün bir iz düşümünden başka bir şey değildir. Bu temelde HDP eksenli politik bloku, kendi devrimci perspektif ve politik tutumumuzla ittifak yaparak sistem içinde sistemin bugün en öndeki temsilcisi AKP başta olmak üzere diğer faşist ve gerici güçlere okkalı bir şamar atılacaktır.1 Mayıs’da, ezilen halkar ve uluslar bakımından devrimci kazanımlar elde etmenin bir vesilesi olması için tüm emekçileri meydanlara çağırıyoruz.
Dünya Halkları, emperyalist ekonomik kriz kıskacı ve onların uşağı IŞID tarzı şeriatçı-cihadçı faşistler ve Tayip Erdoğan tarzı faşist diktatör bozuntusu katillerin pususunda teslim alınamayacak, direnecek ve kazanacaktır.
Bu temelde, başta işçi sınıfı ve ezilen Dünya Halklarının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günleri olan 1 Mayıs’ larını kutluyor, er ve ya geç ezilenler kazanacaktır diyoruz.
YAŞASIN 1 MAYIS !
KAHROLSUN EMPERYALİZMİN ÖNDERLİĞİNDEKİ TÜM DÜNYA GERİCİLİĞİ!
EMPERYALİZM YENİLECEK DÜNYA HALKLARI KAZANACAK!
20 Nisan 2015
Afrika’dan Asya’ya, Asya’dan Avrupa’nın kapitalist metropollerine kadar, Emperyalist politikaların belirlediği bir istikrarsızlığın tüm yükünü, işçi sınıfı ve ezilen halklar taşıyor.İşsizlik, gelecek kaygısı, göçmen karşıtı ırkçı faşist politikalar, polis devletine, Fransa’da Charlie Hebdo katliamı sonrası askeri de sokağa süren, güvenlik eksenli politikalar; olağan bir karakter olarak, Avrupa ülkelerinden; çevre ülkelerine uzanan bir fay hattında, aynı sarsıcı sonuçları doğurmaktadır.
Emekçiler yeni bir Birlik Mücadele ve Dayanışma Günlerine bu ekonomik politik saldırı cephesinin, kendi aleyhlerine doğru genişlediği koşullarda girmekteler.
1 Mayıs’ın tarihsel kavga gününü daha da yakıcı kılan bu emperyalist saldırı, tehdit ve kuşatma koşulları, Dünya işçi sınıfı ve ezilen halklarının kavga ve direniş bilincini eylemli bir temelde keskinleştirmekte, onları sokağa, meydanlara çıkartmakta, ve dünyanın bir yerinde “Yeni Bir Dünya Mümkündür” eylemliliğine kavuşturmaktadır.
Bu temelde Kobane’den yerkürenin bir çok alanında yükselen direnişlere kadar, emperyalist saldırıların sıçradığı her yer, direnişin fitilini ateşleyen bir fünye görevi görmektedir.
Ne emperyalist merkezlerdeki ilticacıların barınma yerlerini dahi yakan demokrasi, insan hakları refah devleti yalanları, ne de yarı sömürge bağımlı faşist iktidarlarla yönetilen ülkelerdeki ‘‘demokrasi‘‘ “açılım” çözüm gazıyla şişirilmiş balonlar, gerçeğin gücü karşısında patlamaktan kurtulamamaktadır. Bugün, sistem madalyonunun burjuva demokrasisi ve faşizm yüzleriyle yönetilen bütün ülkelerde yalanların sonuna gelinmiş; Kobane örneğinde olduğu gibi dünya halkları kendi devrimci itirazlarını özgün formlarda ortaya koymuşlardır.
1 Mayıs emperyalist sömürü, tahakküm ve baskı koşullarına karşı, kitlelerin kendi gündelik çıkarları ve gelecekleri için, parıltılı direnişlerle cevap olduğu yepyeni bir parantezin açıldığı, yeni, taze, devrimci koşullarda, bir mücadele günü olarak, daha da anlam kazanmaktadır.
Bu koşullar altında 1 Mayıs’ın devrimci çağrısıyla, yükselen direniş rüzgarlarına kavga bayrakları ve direniş pankartları açmak, kitlelerin gücüne güvenen doğru devrimci bir perspektife sıkı sıkıya sarılmak olmazsa olmaz yaşamsal bir görev olarak, bizlerin omuzunda durmaktadır.
Türkiye-Kuzey Kürdistan coğrafyasında gündemleşen seçim ittifakları da, Dünya’da ki bu görüngünün bir iz düşümünden başka bir şey değildir. Bu temelde HDP eksenli politik bloku, kendi devrimci perspektif ve politik tutumumuzla ittifak yaparak sistem içinde sistemin bugün en öndeki temsilcisi AKP başta olmak üzere diğer faşist ve gerici güçlere okkalı bir şamar atılacaktır.1 Mayıs’da, ezilen halkar ve uluslar bakımından devrimci kazanımlar elde etmenin bir vesilesi olması için tüm emekçileri meydanlara çağırıyoruz.
Dünya Halkları, emperyalist ekonomik kriz kıskacı ve onların uşağı IŞID tarzı şeriatçı-cihadçı faşistler ve Tayip Erdoğan tarzı faşist diktatör bozuntusu katillerin pususunda teslim alınamayacak, direnecek ve kazanacaktır.
Bu temelde, başta işçi sınıfı ve ezilen Dünya Halklarının Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günleri olan 1 Mayıs’ larını kutluyor, er ve ya geç ezilenler kazanacaktır diyoruz.
YAŞASIN 1 MAYIS !
KAHROLSUN EMPERYALİZMİN ÖNDERLİĞİNDEKİ TÜM DÜNYA GERİCİLİĞİ!
EMPERYALİZM YENİLECEK DÜNYA HALKLARI KAZANACAK!
20 Nisan 2015
No comments:
Post a Comment